adidas, genç sporcuların üzerlerinde hissettikleri negatif baskıları azaltmaya yönelik hayata geçirdiği yeni global kampanyasının tanıtımı için ünlü sporcular geçmiş dönemde yaşadıkları deneyimleri paylaştı.
adidas, yeni kampanyası “You Got This” ile sporcularda negatif baskının etkileriyle mücade etmeyi hedeflerken, yaptığı araştırmayla da amatör sporcuların elit sporcular kadar baskıya maruz kaldığını ancak bununla başa çıkma konusunda amatör sporcuların daha az donanımlı olduğunu ortaya çıkarttı.
Yeni global kampanyasıyla bu soruna çözüm arayan adidas, genç sporculara illham vermek için dünya genelinde tanınan ve farklı branşlarda başarı elde etmiş sporcuların kariyerlerindeki zorlukları nasıl yönettiklerine yönelik bir video serisi hayata geçirdi.
Hazırlanan video serisinde farklı branşlardan ünlü sporcular Siya Kolisi, Wu Yibing, Rohit Sharma, Caroline Wozniacki, Brock Purdy ve Emma Malewski yer aldı. Video serisinde sporcuların negatif baskıyı en çok hissettikleri anlara ve nasıl bunu yendiklerine yer verildi. Video serisinin diğer bölümünde Lionel Messi, Patrick Mahomes, Jude Bellingham, Mary Fowler, Son Heung Min ve Linda Caicedo yer alacak.
Siya Kolisi – Flanker/Loose Forward – Güney Afrika
"Ülkemi iki Ragbi Dünya Kupası'nda kaptanlık yapmak büyük bir onurdu, ancak bununla birlikte birçok baskı da beraberinde geldi. Yüksek beklentilerin farkındaydım, çünkü bu yarışma sadece bizim için değil, aynı zamanda ülkem için de büyük bir öneme sahipti. Bu süreçte antrenörlerimiz sıkça bize, gerçek baskının günlük sorunlarla yüzleşen insanlarımızın karşılaştığı zorluklarda olduğunu hatırlatıyorlardı; işsizlik gibi sosyal sorunlar gibi. Bu bakış açısı bizi yerinde tutuyordu. Antrenölerim bana ragbi oynamayı (sevdiğim oyunu) ve Güney Afrika'yı temsil etmeyi derin bir ayrıcalık, ruhları yükseltme ve umut aşılamak için bir fırsat olarak görmeyi öğretti. Baskı hissettiğim anları, bizi destekleyenlerin deneyimleri ışığında yeniden şekillendirmeyi öğrendim. Sporcular olarak, genellikle baskı anlarıyla karşılaşırız; bu, yaptığımız işin bir parçası. Ancak bu baskıyı, yanımızda duran insanların ışığında yeniden çerçeveleyerek kullanma gücüne sahibiz.”
Wu Yibing – Tenisçi- Çin
"Baskı sporda evrensel bir dil ve ben de kariyerimi belirleyen pek çok anda - özellikle de ATP finalini kazanan ilk Çinli erkek sporcu olduğumda baskının ağırlığını hissettim. Ancak bu deneyimler sayesinde, artık farklı baskı türlerini nasıl yönlendireceğimi ve bunları beni olanaklarıma ulaşmaya itecek şekilde nasıl kullanacağımı anlıyorum. Bu duyguyla nasıl başa çıkacağınızı anladığınızda, spor yapmak gerçekten çok daha keyifli hale geliyor!"
Rohit Sharma – Batsman – Hindistan
"Zorluklar bir sporcunun hayatının ayrılmaz bir parçası ve ben bunları öğrenmek ve büyük için büyük bir fırsat olarak görüyorum. Ancak zorlukları fırsata dönüştürmek muazzam miktarda irade ve cesaret gerektirir. Kendinizi gerçekten zorlamanız ve "You Got This! (Bunu yapabilirsin)" demeniz gerekir. Ben hayatım boyunca bu tutuma sahip oldum ve bu da konfor alanımın dışına her çıktığımda baskıyı yönetmemi sağladı."
Caroline Wozniacki – Tenisçi – Danimarka
"Baskının kendi beklentilerimden kaynaklandığının farkındayım. Benim için her maç elimden gelenin en iyisini yapmak ve kazanmak için bir fırsat. Skorların ötesinde, hem zihinsel hem de fiziksel olarak iniş ve çıkışların üstesinden gelmeyi ve bunları kucaklamayı öğrendim. Yolculuğum boyunca yaşadığım baskı, galibiyetler ve aksilikler sürekli bir büyüme ve en önemlisi de keyif alma yolunda bana ilham verdi!"
Brock Purdy – Oyun Kurucu– San Francisco 49ers
"NFL'de her atışta baskıyla başa çıkmak zorunda kalıyorsunuz. Ben her zaman iyi ya da kötü oynamanın önemli olmadığını düşündüm. Asıl önemli olanın iyi olan şeyleri geliştirerek sonraki hamle ya da maçta daha az baskıyı üzerinde hissetmeyi sağlamak. Bu her oyun kurucunun yaşadığı zihinsel bir savaş. Evet, sporda baskı normaldir ama bu asla oyun sevginizi, adanmışlığınızı ve yeteneğinizi gölgelememeli. Ben her gün kendime bunu söylemeye devam ediyorum.”
Emma Malewski- Jimnastikçi- Almanya
"Kadınlar jimnastikte Avrupa madalyası kazanan ilk Alman takımının bir parçası olmak inanılmaz bir duyguydu.Kiriş üzerindeki o an kariyerimin en önemli anıydı. Ama bu geçmişte kaldı - şimdi gözlerimi Paris'e diktim. Olimpiyatlar benim için bir rüyanın gerçek olması demek. En üst düzey yarışmalarda baskı oyunun bir parçasıdır. Hataya neredeyse hiç yer yok ve en küçük bir hata bile büyük bir fark yaratabilir. Rutinlerimden önce sakin bir müzik odaklanmama yardımcı oluyor. Ayrıca baskıyı motivasyona dönüştürmeye çalışıyorum ki en iyi performansımı sergileyebileyim. Sadece oraya çıkmak ve dünyaya neler yapabileceğimi göstermek istiyorum."